Çocuğu yaptıktan sonra büyütmek, sadece fiziksel olarak besleyip büyütmek anlamına gelmiyor, aynı zamanda çocuğun zihinsel ve kişisel gelişimine de liderlik etmeniz gerekiyor Bu anlamda anne ve babalar bence 3'e ayrılıyorlar,
Fiziksel büyütücüler: Çocuğun zihinsel gelişimi ile ilgili zerre kadar ilgilenmeyip, çocuğu ayakları üzerinde durana kadar besleyip, sarmalayıp, biraz koşmayı, biraz kavga etmeyi öğretip, çocuğunu erken yaşta hayata bırakan anne baba tipi. Toplumun en alt kesiminde kendi dünyalarında mutlu yaşayan bu kesimle ilgili en güzel örnek, kucaklarında bizimkilerden çok daha sağlıklı oldukları kıpkırmızı yanaklarından ve bembeyaz göz içlerinden belli olan, kendisini trafiğin, aracının ve o aracı almak için ödediği kredi üçgeninin içine hapsetmiş şehir insanından üç beş kuruş para kopartıp o günkü dalgasına bakmaya çalışan dilenciler verilebilir. Bu tiplerlerle ilgili daha pastoral örnek olarak, TRT'nin Toros'larda kurdukları çadırlarda yaşayan yörükler ile ilgili belgesellerine göz atabilirsiniz.
Zihinsel öğütücüler Elindeki bütün maddi imkanları, çocuğun hasbel kader doğduğu sistem neyi dikte ediyorsa, sorgulamadan akıtan, sonra da hadi yavrum, koş yavrum diye çocuğu bir o yana bir bu yana savuran, aynı zamanda toplumun çok büyük bir kısmını oluşturan, takipçi olarak da adlandırabileceğimiz tipler, yani bir çoğumuz.
Perental Liderler: Her çocuğun içinde toplum tarafından köreltilmeden önce bulunan cevheri, kendi çocuğunun özelinde keşfedip, gerekli liderliği yaparak, hayatının sonunda, kendini gerçekleştirebilmiş, mutlu ve saygın bir birey yetiştirme erdemini yakalayabilmiş nadir kesim.
Emin olun benim için yukarıda bahsettiğim "Fiziksel Büyütücüler", "Zihinsel Öğütücü"lerden daha çok daha evla, yine de ellerindeki imkanlar dahilinde çocuklarını üst basamaklara taşıyabilmek için eğitim sisteminin önlerine koyduğu her türlü yokuşa sorgusuzca vurulan milyonlarca insanı da eleştirmemek lazım.
Parental Liderlik kavramı ilk bakışta bir çoğunuza, ciddi anlamda maddi güvence, ya da biraz kumarbazlarda bulunan, elindeki en değerli varlığı sonunda doğru çıkacağına inandığın bir seçime yatırıp hiç bir garantisi olmamasına karşın kazanmayı beklemekle aynı şeymiş gibi gelebilir.
Rahmetli annem, "çocuğu doğurursun ama huyunu doğuramazsın" derdi, bu doğru ancak, çocuğa mutlu olacağı doğru liderlik etmek ebebeynlerin elinde. "İyi diyorsun ama boş bu işler, ben matematikten kaç net yapmış ona bakarım" demeden önce eğitim sistemi ve çocuklardaki potansiyellerle ilgili aşağıdaki video'lara bir göz atın isterseniz. Video'ların hepsine http://www.ted.com 'da Türkçe alt yazılı olarak ulaşmanız mümkün.
Rahmetli annem, "çocuğu doğurursun ama huyunu doğuramazsın" derdi, bu doğru ancak, çocuğa mutlu olacağı doğru liderlik etmek ebebeynlerin elinde. "İyi diyorsun ama boş bu işler, ben matematikten kaç net yapmış ona bakarım" demeden önce eğitim sistemi ve çocuklardaki potansiyellerle ilgili aşağıdaki video'lara bir göz atın isterseniz. Video'ların hepsine http://www.ted.com 'da Türkçe alt yazılı olarak ulaşmanız mümkün.
Bir. Sir Ken Robinson - Do Schools Kill Creativy
https://youtu.be/iG9CE55wbtY
İki - Prof. Carol Dweck - Beileving that You Can Improve
https://youtu.be/_X0mgOOSpLU
Üç - Sir Ken Robinson - How To Escape Education's Death Valley
https://youtu.be/wX78iKhInsc
Dört - Sir Ken Robinson Bring on the Learning Revolution
https://youtu.be/r9LelXa3U_I
Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, bu yazıyı yazdığım sırada, google'da parental liderlik aramasının karşılığında bir sonuç çıkmıyordu. Demek milletçe, çocuklarımıza liderlik yapmak gibi bir derdimiz yokmuş.
Yorumlar
Yorum Gönder