Ana içeriğe atla

Internet'in En Yüksek Duygusal Zekaya Sahip Sitesi

Kişisel meraklarımdan biri, iyi internet sitesi keşfetmektir. Yıllarını internet sektöründe geçirmiş   bir  insan olarak da web'deki trendleri tespit etme yeteneğime de az çok güvenirim, hatta şu an toplumu yönlendiren bir çok sitenin bebeliğini bilirim dersem yalan olmaz. Internet fenomeni olmuş, Google, Yahoo, Youtube, Yandex gibi siteler hayal gücünün ötesinde alt yapılara ve teknolojiye sahiptirler. Facebook, twitter, skype ise yine devasa teknoloji ve karmaşık alt yapılarını insanlığın iletişim şeklini değiştiren devrimcilerdir aslında. Hepsine helal olsun, şapka çıkartırım karşılarında. Ancak aralarında bir tanesine denk geldim ki, yıllar boyunca daha iyi bir fikirle karşılaştığımı hatırlamıyorum.

Site esasında basit bir blog'dan başka birşey değil. Ancak ardındaki fikrin duygusal zekası o kadar derin ki bence son 10 yılın en iyi kotarılmış internet projesi. Öncelikle fikrin dayandığı temeli irdeleyelim ki tadına daha iyi varalım. Her ailenin fotoğraflardan oluşan ciddi bir envanteri vardır. Tatilde, bir parktaki bankta, evin bahçesinde, sahilde, insanlar  resimler çekerler, sonra da bu resimler ya bir hard diskte, ya bir CD-RW'da ya bir fotoğraf albümün içinde yıllar boyu, arada sırada gösterilmek üzere bir kenera atılırlar. Düğün fotoğrafları istisnadır, zira düğünden sonra 6 ay boyunca özellikle çiftin annesi ve babası tarafından evlerine her gelene zorla gösterilirler, bir süre sonunda düğünün ışıltısı yeni evlenen çiftin üzerinden kaybolduğu anda düğün resimlerinin de itibarı ortadan kalkar.

Arada aileden birisi uçar öbür dünyaya göçer. Ya da aile kalkar başka şehre göçer. Zaman akar gider. Biz gidenlerin farkına bile varamayız. Bazen birşey kafamıza dank eder daha dün kucağımıza aldığımız bebeğin ne zaman ergen olduğunu ve bunu nasıl olur da fark edemediğimizi sorgularız. Zihnimizde geçmişe ait canlandırdığımız imgelerin bazen tek kaynağı, bazen de tek dayanağıdır aile fotoğrafları. Esasında hiç hatırlamadığımız bir olayı, sırf gördüğümüz bir fotoğraf sayesinde beynimizde anı olarak paketleyip çarpıtırız zaman zaman. Aile fotoğrafları bizim görsel mirasımızdır başka bir açıdan, geçmişimizin ya da geçmişteki halimizin bir kanıtıdır elimizde kalan.

Bahsettiğim site sevdiklerinizin zamanın bir diliminde bulunduğuna emin olduğunuz sahnelere tekrar çıkarak onlarla igili görsel bir birliktelik üretmenize olanak veriyor. Basit bir örnekle bu müthiş firki açıklayayım. Alttaki resimde küçük resimdeki küçük kız çocuğu tarafından çekilmiş. Eski resmin tarihi 1968. Annane ve anne çoktan göçmüşler. Küçük torun da hiç bir zaman onları görememiş.  Ama 1968'de resmin çekildiği sahne bir çok sahne gibi olduğu gibi kalmış, ve tam da o noktada ailenin 4 jenerasyonu aynı kareye girebilmişler.

İnsanlar bu formatta çektikleri resimlerin altına ufak bir not ekleyip paylaşıyorlar. Tek kural o da resmin altındaki not, Dear Photograph'la başlıyor. Bazen babalarına, bazen kaybettikleri bebelerine sesleniyorlar. O kadar yalın ve naif bir şekilde notlar yazıyorlar ki, tüm duygularına ister istemez ortak oluyorsunuz. Zaten tanımadığınız insanlara ailenizin fotoğrafını gösterirseniz, insanlar bilinçsiz bir şekilde sizi sevme eğilimi gösterirlermiş. 

Benim gördüğüm bu sitede genellikle kuzey Amerika'daki insanlar paylaşımda bulunuyorlar. Bir Arabın ölen devesinin çölde çekilmiş fotoğrafını eline alıp onunla ilgili duygusal birkaç cümle ettiğini görmedim, olsa ne güzel olur esasında. Belki bir gün bütün dünya milletleri geçmişleri ile toplu olarak bu şekilde yüzleşme yoluna giderler.

Kendi adıma demem odur ki, sevgili Dear Photograph, bence de sen son zamanlarda düşünülmüş EQ'su en yüksek .com fikrisin !!!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atasözü Atanındır

Atasözlerini modernleştirip çağa uydurmanın vaktinin geldiği ve bizim de her canlı gibi kaçınılmaz olarak imamın kayığına binip eninde sonunda ata olacağımız gerçeğinden yola çıkarak ben kendi adıma kolları sıvıyor ve gelecek kuşaklara halis muhlis organik atasözlerimi bırakmaya başlıyorum.  Umarım bu uğraşı Ekrem Koçu'nun İstanbul Ansiklopedisi macerası ile aynı kaderi paylaşmaz.  Niyetim Türkçe'nin her harfi ile başlayan en az bir giriş yapabilmek. Kimsenin duymadığı, bilmediği, mürekkebi kurumamış atasözleri ve özlü sözler arıyorsanız, doğru yerdesiniz, takip etmeye devam edin.  A. Ağlamayacağın cenazede güneş gözlüğü takma.  Anlamı: Girdiğin topluluklarda sırf şekil olsun diye gereksiz tavırlar içine girme, inandırıcılığını kaybeder, kendini görgüsüz ve  içi dışı bir olmayan insan yerine düşürürsün. Kullanım şekli ve dozajı: Gerekli gereksiz şekle girmeye bayılan eş dost akraba üzerinde yeri geldiğinde tek doz kullanın, baktınız tınlamıyor, tedaviyi ve yüz göz

Başsağlığı Dilerken Dikkat Etmeniz Gereken 10 Temel Kural

Bu sayfaya yolunuz bir şekilde düştüyse, çok büyük bir ihtimalle baş sağlığı dilemeniz gerekiyor, bu konuyla ilgili kafanız karışık ve yardıma ihtiyacınız var. Beklentinizi karşılar mı bilmem ama aşağıda bu tip durumlarda takip etmeniz gereken temel kuralları listeledim. Bir.   Sakın gaza gelip hiç bir zaman yerine getirmeyeceğiniz vaatlerde bulunmayın.   İnsanlar ne kadar yıkılmış görünseler de, cenazeleri sırasında kendilerine söylenenleri kolay kolay unutmazlar. Yoksa anı kurtarmak için insanları en zayıf oldukları anlarda kandırmaya çalışan bir hödük resmi verirsiniz. Örnek vermek gerekirse "Abi cenaze ne zaman, ona göre ben de geleceğim .." "Evladım sen hiç merak etme artık bizim çocuğumuzsun" "Akşam gelemiyorum, 40'ına kesin gelirim" gibi aslında yerine getirmeyeceğinizi bildiğiniz sırf o an için söylenmesi en kolayı olduğu için sarf edilen vaatlerden uzak durun.  İlla ki karşınızdakine kendinizden birşeyler teklif etmek istiyorsanız, o zam

Finalinde Ters Köşe Yapan En İyi 10 Film

Lafı hiç uzatmadan bazıları çok acımasızca, bazıları da çok zekice şaşırtan ve finalinde izleyici ters köşe yapıp şaşırtan harika filmler, buyurun buradan izleyin. 1. Old Boy   Büyük üstad Park Chan-wook'un sınırları zorlayan eseri. Ben sinemada her şeyi izlerim rahatsız olmam diyenler önden buyursun, ufak bir not, yönetmen kızına ne iş yaptığını çektiği bu filmle anlatamayacağı için I'm a robot but it's OK isimli geyik filmi çevirmek zorunda kalmış.  Old Boy  IMDB puanı 8.4 (180 bin oy) 2.  Incendies .   Eğer Türkçe isimiyle İ çimdeki Yangın'ı henüz izlemediyseniz burnumuzun dibindeki Lübnan'daki insanların kendi komşularının elinden neler çektiğine dair bir fikriniz yok demektir. Film baştan aşağı bir tarih ve insanlık dersi veriyor. Filmin sonu ise izleyicinin yanağı ve kulağını kavrayacak kocaman bir el tarafından sağlam bir tokat yapıştırıyor, siz daha tokatın nereden geldiğini anlamadan da bir güzel tükürüyor, siz de gördükleriniz karşısında ağzı