Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ey oğul şekil yapayım derken başına iş açmayasın etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

140 Milyon Dolarlık Dirsek Sizin Olsaydı Onu Öpebilir Miydiniz ?

Farkındaysanız yazının başlığı kendi içinde iki temel problemi içeriyor.  Birincisi, siz 140 Milyon dolarlık bir dirseğin sahibi olabilir misiniz ?  İkincisi kaç para edeceğinden bağımsız  dirseğinizi öpebilir misiniz ? Her 2 soru da size ilk bakışta deli saçması gibi gelebilir. Oysa ki bana 2 konu da uzun süredir oldukça ilginç geliyor. Öncelikle ikinci ve kolay olan sorudan başlayalım. Bir çok insan dirseğini öpemez.  Siz bu  gerçekten daha önce haberdar değilseniz ve bu yazıyı okurken bulunduğunuz ortam uygunsa çok büyük bir ihtimalle en az bir kez kendi dirseğinizi öpmeyi deneyecek, beceremeyince biraz da hile yaparak kendi dirseğinizi yalamaya bile yelteneceksiniz. Hatta bununla da yetinmeyeceksiniz daha sonra ki bir zamanda yakın çevrenizle dirseğinizi yalayabilir misin oyunu oynayıp, o sırada gaza gelip tekrar deneyeceksiniz. Merak etmeyin siz sonu hüsranla biteceği baştan belli olan bir anlık heyecanlar için kendisini yok yere küçük düşürecek tiplerden değilsiniz. Asıl

Koşarken Karşımdan Geçenler

Bu sene kafayı düzenli olarak orta mesafe koşmaya takmış bulunuyorum. Hafta sonları fırsat buldukça yağmur çamur dinlemeden İstanbul'un kuzey bölgesinde kurtarılmış cennet Belgrad ormanındaki Neşet Suyu parkuruna gidip duruma göre 1 ya da 2 tur koşuyorum, bu da haftada sadece bir gün ve bir tur koşabildiysem en az 6 kilometre, iki günde ikişer tur koşabildiysem de en fazla 25 kilometre ediyor.  Bu takıntımın benim için birden fazla anlamı var. Birincisi sanırım biraz atalarımdan bana kalan genetik miras, biraz da kaderimin ve benim ortaklaşa üzerine ektiğimiz tüyler sayesinde, henüz 40 yaşıma gelmeden şeker, tansiyon ve kollestrol üçlemesine erken yaşta sahip olmuş biri olarak, sanki hiç bir kronik hastalığım yokmuş ve domuz gibi sağlıklıymışım gibi koşuyor olmak benim için bu hastalıkların ayağıma dolanması ve yaşam kalitemi düşürmesini önlemenin bir yolu, belki bir nevi yok saymak. İkincisi, koşmak, sanırım vücudumun yapmak için tasarlandığı tek spor. Her ne kadar az bi

Harici Hard Disk Hadi'nin Hazin Hikayesi

Hazin olayın başlangıç fitilini, benim gibi her beceriksizin karıştığı pek çok hazin olayda olduğu gibi biraz iyi niyetle, biraz evhamla alınmış bir fikir ateşlemişti. Eşimin babasının büyük bir tutkuyla oluşturduğu inanılmaz derecede ender filmlerin bulunduğu, yönetmenin soyadına ve ait olduğu sinemaya göre adeta bir nakış işler gibi detaylı ve ahenkli tuttuğu dijital film arşivini mutlaka başka bir external hard disk'de yedeklemeliydim. Öyle ya bu external hard disk'lere güven olmazdı, basit bir elektrik kesintisinde bile o güzelim arşiv sadece birlerden ya da sıfırlardan oluşan anlamsız manyetik bir dizine dönüşebilirdi ve bu olayın tetikleyeceği diğer yan olaylar bütün ailede uzun sürecek toplu bir depresyon ayini yaratabilirdi. Zaten elektrik kesilmese bile kayınpederim her an 70'inden sonra dadandığı torrent sitelerinden indirdiği malicious bir dosyanın kurbanı olabilir, -kaldı ki IT security'cilerin gözünde  hepimiz malicous değil miydik-, o devasa arşivi tekrar

Uyuz Adamın Rehberi Serisi 1 - Plakları MP3 Yapmak. Tüm Süreç ve Telif Hakkı Külliyatı

Çağan Irmak'ın Yanlız Adam filmi vizyonda ve gündemde olduğu dönemde plakları tekrar meşhur etmişti. Filmin ülkedeki yetişkin kadın popülasyonu üzerinde çok ciddi bir deşarj etkisi yaratmış, filmi izleyen kadınların tamamına yakını ruhlarında ve vücutlarında biriktirdikleri bütün stresi, gözyaşı ve eşliğindeki mukoza tabakası ile birlikte selpak, yaka,  kolça, peçete, filmin ustaca tetiklediği histeri krizleri sırasında ellerine ne geçtiyse ona boşaltmışlardı. Filmin erkek populasyonuna, yıllardır yanlarında uyudukları kadının ruhunun en karanlık ve karmaşık haline şahit olmak dışında herhangi bir faydası oldu mu diye soracak olursanız, film sayesinde plak ve çevresini sarmalayan hantal elektronik oyuncaklara geçici de olsa tekrar bir kabullenme geldi ve bu sayede erkek milleti bu tip oyuncaklara aile bütçesinden daha rahat kaynak akıtabildi diyebiliriz. Elinde hala plakları olan, hatta bunları atmaya kıyamayan, atmayı bırakın gelecek nesillere bırakmanın bir yolunu arayan benim

Ayılara Dayı Demenin İyi Bir Fikir Olduğuna Dair Birkaç Neden

Madem zahmet ettiniz buraya kadar geldiniz artık ay ı da deseniz ge ç emezsiniz, day ı da deseniz ge ç emezsiniz buras ı internet bildi ğ iniz bilgi hazinesi, o halde buyurun karada ya ş ayan en  tırsılası hayvanla ilgili az bilindik gerçeklere. Biir. Ay ı lar dört ayaklı yani quadruped olmalarına karşın ayn ı insanlar gibi oturup kalkabilen nadir türlerden biridir. At, eşşek, inek, timsah gibi diğer dört ayaklılar bu davranışı sergileyemezler. Bu kadar hayvan varken insan davran ış lar ı yla en fazla ili ş kilendirilen hayvan cinsinin  ayılar  olmas ı n ı n nedeni belki de budur, kim bilir. Gel otur hele bir karşıma sohbet edek İ kii. Ayılar karada yaşayan en büyük memelilerden biridir. Yetişkin bir kutup ayısının kütlesi 600 KG’ı bulabilir ve olası bir çarpışma anında ürettiği momentum sizin kullandığınız alüminyum kaportalı japon arabasından fazla olabilir. Bana inanmıyorsanız google’da ufak bir "car hit by bear" araması yapabilir ya da herhangi